6.11.2012

bir tarif

hayat her yeni bir travmayla sorgu tabanını değiştirebilecek kadar şey. şey işte.
belki evet kısa, ya da evet uzun.
ama yaşadığın hüznün aslında anlamsız olduğunu anlatabilecek,
hissettiklerinin yalan olduğunu bir saniyede farkettirecek,
ya da yaşadığın sevincin bir hiç olduğunu gösterecek yeterli koza sahip.
ve elim bu kadar zayıfken ona karşı çıkabilecek, karşısında durup çabalayacak cesareti nerden alıyorum hiçbir fikrim yok.
farkettim ki, birilerinin kuklası olmamak, kendim olabilmek en temel gayelerimden biri iken, hayat benimle resmen eğleniyor. onun kuklasıyım ve elimden birşey gelmemesi, bu duruma tanıklığımı pekiştirmekten başka işe yaramıyor.
bu yüzden hayat biraz şey. adı gelmedi ama şey işte.

30.07.2012

bugün

hayat yedi kişinin döngüsü halinde varlığını sürdürür cümlesinden çıkarak kimlere ulaşabileceğimi.
melodilerin beni yönlendirmedeki yeteneklerinin sırrını.
bazen bazı şarkıların gerçekten benim için yazıldığını.
şirin bir köpeğin havlamasını taklit eden insan tebessüm alırken, birine kızarken it deyişini.
duyguları anlamada hala eksiklerim olduğunu.
güvenmeyerek nasıl mutlu olacağımı.
iyi bir hayatım olması için önceliklerimin daha ne kadar savrulacağını ve ne zaman netleşeceğini.
insanların neden bana ne yapmak istediğimi sormadan hayatımı planlamaya kalktıklarını.
bir gün ne yapmak istediğimi sorarlarsa vereceğim cevabın onların vizyonunu aşacağını.
kendimi şartlara adapte etmeyi öğrenip öğrenmeyeceğimi.
ben bir parçada kaybolurken doğru insanın nasıl beni bulacağını.
nasıl oluştuğunu bilmediğim garip prensiplerimin nasıl oluştuğunu.
korkularımı.
kendimden yola çıkarak bir insanın düşünce dünyasının uçlarını asla kestiremeyeceğimi.
beğendiğim ve haklı bulduğum bazı cümleleri neden daha önce benim düşünemediğimi.
bir insanı hayatımdan kolay çıkaramadığımı bilen insanların beni nasıl bu kıvama getirdiğini.
üzüldüğümü ama geçtiğini.
kin ve nefretin bir daha tecrübe etmek istemediğim haller olduğunu.
temiz olan hayallerimin tüm insanlardan daha değerli olduğunu.
sevdiğim insanları gerçekten çok sevdiğimi.
sevginin beni güzelleştirdiğini.
çevremdeki platonik sevenlerim var olduğum sürece bu kelimenin benim içinde var olacağını.
bireyselliğe ne kadar önem verdiğimi.
biriyle birlikteyken bile yalnız olacağımı.

ve sevdiklerimi günün birinde kaybedince nasıl devam edeceğim konusunda hala kendime bir terapi geliştiremediğimi, çünkü hala bağımlı bir birey olduğumu

düşündüm ve düşünüyorum.

10.04.2012

Yüzyılın buluşu!

arkadaki dağınıklığa değil LUSH'a bakın! adlı fotoğraf





Selam kızlar!
geçenlerde lush'ın ürün gazetesinde gözüme çarpan bu ürün, uzun yada kısa saçlı saçında yağlanma problemi olanlar için! nam-ı diğer: kuru şampuan! saçım oldukça uzun ve iki güne bir duş alıyorum, pek şikayetçi olmasamda zaman zaman yoğun tempoda uzun saçları şekillendirmek değil yıkayıp kurutmak bile gözümde büyüyor! bu ürünü saçınıza döküp diplerine masaj yaparak saçınızı ovuşturuyorsunuz ve saçınızdaki yağı ilginç şekilde emiyor ve yağlı görünümden dışarı çıkılabilir saç görünümüne geliyor :)
tarifinde saçınızı yeni yıkamış gibi! dese de bende pek öyle mükemmel bir etki yaratmadı ama işe yaradı diyebilirim! ben kullanımda bir sınırlaması olabileceğini düşündüm, sürekli de bununla olmaz ki canım diyordum mağazadaki danışmana sorduğumda hiç bir sınırlama yok dedi. tabii siz buna pek bakmayın, su ile duş alıp temizlenmek en iyisi :) ama bazı durumlar için hayat kurtarıcı olabilir ve rafınızda bulunması bu açıdan önemli. fiyatı da çok uygun.

LUSH'ın birçok ürününü kullanan bir insan olarak tekrarlayayım: dünya lush olsun! yada her marka lush kadar çevreci olsun!

2.04.2012

bu sabah sinema haberleri olsun dedim



Yavuz Bingöl'ün Steven Spielberg'in son filmi "şehit" te oynayacağı haberini okudum. imza aşamasındalarmış. teklifi Spielberg götürmüş. Spierlberg'in yönetmen mi yoksa sadece yapımcı koltuğunda mı oturacağı henüz belli değilmiş. Filistin-İsrail hikayesinin çekilmesi planlandığı filmde Yavuz Bingöl Filistin'de şehit düşen bir adamı canlandıracakmış. Spielberg Yavuz Bingöl'ü, Nuri Bilge Ceylan'ın üç maymun filmini izleyerek keşfetmiş.

haberi okuyunca türkiyede yaşayan ve sinema aşığı bir insan olarak ilk önce Yavuz Bingöl'ün oyunculuğunu eleştirip fesat bakışlar atarak negatif yönde eleştiriler yapmak yerine sadece heyecanlandım ve doğru olanı yaptığımı düşünüyorum, tıpkı Meltem Cumbul'u izlediğimde yaptığım gibi. ülkemiz adına, ülkemiz oyuncuları adına sevindirici bir haber, tebrik edilmesi gereken bir durum. ayrıca bu proje gerçekleşir ve başarıyla sonuçlanırsa, bunun biz gençler için heyecan verici bir öngörü oluşturacağının da bilincindeyim. umarım bu tür haberleri daha sık gördüğümüz günlerde gelir.


Steven Spielberg'in filmografisini şöyle bir hatırlamak isterseniz:



                                                             
Münih
Transformers 

Yapay Zeka 

Schindler'in Listesi

Savaş Atı

Jurassic Park

Er Ryan'ı Kurtarmak

TENTEN'İN MACERALARI



Elbette ki bu kadar değil, şuan sadece hatırladıklarımı aktardım.


Ayrıca sinemada uzun reklamlardan dolayı rahatsız bir avukatın açtığı dava haklı bulunmuş ve bu durum 'ayıplı hizmet' olarak nitelendirilmiş. hatta bilet parasının yüzde olarak bir kısmı geri verilmiş. ben her ne kadar reklam seven bir insan olarak bu habere çok sevinmesem de, sonuçta emsal niteliği taşıyor.

sabahı sinema ile açtık, gününüz sinema gibi güzel geçsin!